Günaydın,
Olağanüstü günler yaşıyoruz.
Bir tarafım endişeli, içim çok acıyor.
Bir tarafım umutlu, güzel günler göreceğiz diyor.
Bloğumu karatmadım. Bloğumu karartmanın, korku ve endişeden beslenenlerin istediği şey olduğunu düşündüm. Benim için bloğumun açık olması her şeye rağmen ben buradayım ve direniyorum demenin yollarından bir tanesiydi.
İzleyicilerim arasından ayrılanlar oldu. Facebook'tan arkadaşlar arasından ayrılanlar oldu.
Kimse benim gibi düşünmek zorunda değil. Hepsine saygı duyuyorum. Benimle aynı fikirde olmadıklarını bu şekilde sakince belirttiler.
Ama bana ve arkadaşlarıma gelen bazı yorumlar saygı ve terbiye sınırlarını zorluyordu.
İlk gününden itibaren bu direnişe kadınların sahip çıktığını düşünüyorum. Ama kadınların kıskançlığı ve nobranlığı da beni çok şaşırttı.
Özellikle Facebook'ta yapılanlar.
Kendi arkadaşlarınız paylaşım yaparken alkış, başka insanlar yaparken -en hafifi duyarsız olmak üzere - hakaret.
Bir şey yanlışsa kendi arkadaşınız da yapsa ,başkası da yapsa yanlıştır.
Herkesin biraz daha objektif olarak olaylara bakmasını diliyorum.
Geçen günlerde okuduk, izledik ,paylaştık, konuştuk, tartıştık, ağladık, güldük, gurur duyduk.
Hala okuyorum, izliyorum, paylaşıyorum, ağlıyorum, gülüyorum ve halkımla gurur duyuyorum.
Sıkıntılı günlerde benim için en iyi terapilerden biri de çarpı işi yapmak. Çok kendimi veremesem de yapmaya çalışıyorum.
Bu manolyaları da çok severek yaptım.
Hoşçakalın.