Kuşları, kuş evlerini, kuş kafeslerini çok severdim.
Yine seviyorum, ama artık bana tutsaklığı çağrıştırıyor.
Silivri zindanında yatan dayım ağır bir ceza aldı. Gerçi tahliyesini beklemiyorduk.
75 yaşındaki bir aydının tutsak olması, uydurma davalardan yargılanması da beni üzüyor.
Danıştay katili, çocuk tecavüzcüleri, Sivas katilleri sokakta gezerken suçu sadece Ülkesini çok sevmek olan dayımın zindanda olması acı ,çok acı...
Ülkem adına, zindandaki aydınlar adına endişeliyim.
Böyle bir sıkıntılı dönemimizde, Oğlumun İngiltere'de yüksek lisans eğitimi almak için burs kazanması bizi çok sevindirdi.
Yurtdışı eğitim giderleri çok yüksek. Karşılamamız mümkün değildi. Ama Oğlum birkaç sınavdan geçip burs kazanınca onun adına çok mutlu olduk.
Eylül ayının ortasında oğlumu Londra'ya yolcu edeceğiz. Bizim ilk uzun ayrılığımız olacak. Yaşı büyüse de, hala o benim küçük oğlum. Tanrım benim evladımı ve tüm evlatları korusun.
Günler böyle geçerken, boyadan sonra evimi yerleştirdim. Zaman içinde topladığım kafeslerle bir köşe oluşturdum.
Siyah uzun kafes Paşabahçe'den, içinde kuş resmi olan metal kafesi İstanbul'dan almıştım.
Beyaz kafes ise English Home. Aslında anahtarlık.
Ama bu çarpı işi içine tam oturdu. Değişik bir çerçeve ararken, bu tam oldu.
Bu arada reçel yapmaya sardırdım.
Annem kayısı çekirdeklerini çıkarır, kayısıların içine yerleştirip reçel yapardı.
Sonuç: tadı iyi, fakat fazla pişme sonucu marmelatımsı bir kayısı reçeli.
Vişne ve kızılcık deneyimlerim sürüyor.
Ahşap boyama ve çarpı işine devam.
Doymamacasına kutu boyamaya ve almaya devam.
Bu arada bayram geçti.
Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum.
Geç de olsa bayramınızı kutluyorum.
Hoşçakalın.
1 yorum:
Çarpı işi kafesin arkasında ne güzel olmuş:)
Yorum Gönder